Düğün törenleri, binlerce yıldır insan kültürünün temel bir parçası olmuş ve zaman içinde çeşitli gelenek ve göreneklerle evrim geçirmiştir. Eski medeniyetlerden Mısır ve Roma'ya kadar düğünler genellikle iki aile arasında siyasi veya ekonomik bir birlik olarak görülürdü. Bu törenler genellikle görkemli ve gösterişli olurdu ve gelin, damada hediye olarak sunulurdu.


Ortaçağ Avrupa'sında Katolik Kilisesi, düğün töreninin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Çiftler genellikle kilisede bir törenle evlenir ve evliliklerini tamamladıklarında yasal olarak bağlı kabul edilirdi. Rönesans döneminde, düğünler daha sosyal bir olay haline geldi, resepsiyonlar ve kutlamalar yaygınlaştı. Çiftler, bağlılıklarını simgelemek için genellikle yüzük takarlardı. 19. yüzyılda gelinlerin beyaz elbise giymesi gelinliğin saflığı sembolize ettiği için "beyaz düğün" fikrini ortaya çıkardı. Bu gelenek, günümüzde birçok gelinin törenleri için beyaz veya fildişi elbiseler seçmesiyle hala popülerliğini koruyor. 20. yüzyılda, çiftlerin kendi kültürel veya dini geleneklerini törene dahil etmeyi tercih etmeleriyle düğünler daha kişisel hale geldi. Günümüzde, geleneksel kilise düğünlerinden destinasyon düğünlerine kadar birçok farklı düğün töreni türü mevcuttur.


Sonuç olarak, düğün töreninin tarihi gösteriyor ki zaman içinde değişmiş olsa da, temel ilkeler aynı kalmıştır: Hayatlarının geri kalanında birbirlerini sevmeye ve desteklemeye söz veren iki kişi.